Monday, July 23, 2012

blog okumaya geri döndüm. eski sevdiklerimden önce simiole, sonra deryik'i, en son parizyen ay lambasını 2005lerden başlayarak tekrar okudum. off. herkes ne kadar büyüdü

Saturday, July 14, 2012

*

yazmak zor artık kendim hakkında. denesem de zorlama olur hersey. deftere bile yazamam uzun uzun. belki şansımdan, dertleşmek istediğimde yazmak yerine konuşabildiğim biri var. büyüdüm de biraz. romantiklikten kurtuldum. herseye üzülmez oldum. belki birini kaybetmek büyütüyordur insanı. birini kaybedince bi daha hiçbişey eskisi gibi olmuyor. kalbinde hep bir ağırlıkla yaşıyorsun. ve sen son nefesini verinceye kadar geçmeyecek bir ağırlık oldugunu da biliyorsun. halamı bir daha göremeyecek miyim. bir kez bile mi. bir dakika bile mi. gözlerimi yumana kadar bir kez bile. işte o yüzden hiçbişey eskisi gibi olmuyor ve kalbinde asla azalmayacak bir ağırlık oluyor.
işte o yüzden ben artık herseyi kafama takamıyorum. sadece sevdiğim herkese sağlık diliyorum.

tabi çelik de değişti

bunu sececektim aslında blog adresi olarak. de'yi ayrı yazamamak içimde bir takım sıkıntılara sebep oldu, secmedim. ben görmeyeli bu işler değişmiş. blog arayuzu bu yazdıgımız sayfa falan mesela. geçen yıllar içinde ben de biraz değiştim tabii. en önemlisi bikaç sey öğrendiğimi farkettim eski sayfalarıma bakınca. 1- büyük konuşmamayı. 2- hayal kurmamayı. şaka şaka, hala hayalperestim. belki biraz da gerçekçi.

*